Google Plus Hakkında SEO Efsaneleri

Kimileri eskiden işe yarayan ancak uzun seneler önce Google tarafından üstü çizilen taktikler kimileriyse en başından bu yana Beyaz Şapka kategorisinin dışında kabul edilenler olsun, sosyal ortamlarından forumlara hemen her ortamda Google Plus efsanelerinden bahsediliyor.

Google Plus Hesabının Doğrulanması

En yaygın efsanelerden biri olan Google Plus hesabının doğrulanması durumunda sıralamalarda büyük avantaj sağlanacağı, tamamen bir şehir efsanesi. Genellikle işletme sahipleri hesaplarının doğrulanmasının ardından ilgili bölümlere daha fazla bilgi girdiğinden ve G+ sayfasında işletmesiyle alakalı linkleri paylaştığından, doğrulamanın ardından SEO açısından büyük bir fark oluştuğu zannediliyor. Oysa ki, zaten gerekli tüm kısımların doldurulması halinde sadece hesabın doğrulanmasıyla sıralamalarda hiçbir değişiklik olmayacaktır.

Google Plus Üzerinden Paylaşım Yapmak

Google Plus her ne kadar sosyal bir mecra olduğu için SEO çalışmalarından bağımsız düşünülemese de, sadece adında Google ibaresinin olmasından ötürü sıralamalarda yükselmek için muhakkak G+ paylaşımları yapılması gerekmez. Bu efsane Google yeni sosyal ağını duyurduktan kısa süre sonra forum ve bloglarda konuşulmaya başlandı ve bugün hala sadece sıralamalarda yükselmek için Google Plus üzerinden durmaksızın paylaşım yapanlar var. İşletmenizin ismini özel olarak aramadığı sürece herhangi bir kullanıcının, paylaşımınızı görmesinin imkânsız olduğu yüzeysel ve bazen de komik paylaşımlar yaparak arama sonuçlarında yükselemezsiniz. Google artık G+ hesaplarını bir Google Plus “Sayfası” olarak bile isimlendirmiyor, ağınızdaki aktifliğinizin özellikle yerel sıralamalarda etkisi olmayacağını söylüyor. Aksini düşünenler her zaman için Google Partners destek hattını arayarak, bunu bizzat Google çalışanlarına sorarak doğrulayabilir.

Çalışma Ağı

Google Plus hesabınız üzerinden dev ölçekli bir çalışma alanı seçmenizin, sıralamalarda daha üst sıralarda yer almanıza yardımcı olacağı da G+ hakkında uydurulan meşhur şehir efsaneleri arasında. Değil tüm Türkiye, çalışma ağınızı Avrupa Kıtasının tamamını kapsayacak şekilde belirtseniz dahi bu durum Google algoritmasının, sitenize daha üst sıralarda yer vermesini sağlamayacaktır…

Mobil SEO

mobil-seoGoogle’ın 2014 yılı sonuna kadar mobil arama hacminin masaüstü bilgisayarlar ile yapılan arama hacmini geçeceğini söylemesi ile birlikte mobil SEO giderek daha da önemli bir konu haline geliyor. İçerik editörü olarak çalıştığım Tamseo’nun web sayfasında daha önce yayınladığımız birçok yazıda, Mobil SEO’nun geleceğin dijital dünyasını şekillendireceğinden bahsetmiştik. Takip ettiğim SEO forumları, Google Plus toplulukları ve SEO denince akla gelen ilk isim olan Matt Cutts’un Blog’unda uzun zamanda öncesinde mobil internet kullanımı istatistiklerine bakarak bu tabloyla karşılaşacağımızın öngörüldüğünü biliyordum. Ancak yine de Matt Cutts’un kendisi dahi mobil arama hacminin 2015’e varmadan masaüstü arama hacmini geçeceğini düşünmemiştir. Beklenenden de daha kısa bir süre içinde internet dinamiklerini değiştiren mobil Bu yazının geri kalanını okuyun

Google Hummingbird ile Değişen Zihniyet

google hummingbirdGoogle üzerinden yapılan aramaların neredeyse %90’ını etkileyen ve bu sebepten ötürü de web sitelerinin arama sonuçlarındaki pozisyonunu göz ardı edilemeyecek derecede değiştiren yeni Google algoritması Hummingbird nihayet devreye girdi. Google daha esnek, kullanıcı ihtiyaçlarını daha kolay anlayabilen, daha “tutarlı” ve kaliteli içerik konusundaki daha titiz olan Hummingbird uygulaması ile artık makale yazarı olarak çalışanlardan webmasterlara, firma sahiplerinden SEO uzmanlarına, dijital pazarlamacılardan amatörlere herkesin kendini yeni bir döneme hazırlaması gerekiyor. SEO uyumlu özgün içerik konusuna verilen önem azalmamış olsa da Google’ın yeni algoritması ile içerik “otoritesine” önem vermesi ve bu sebeple de Google Plus hesaplarının etkinliğinin büyük önem kazandığı günümüzde, arama motoru da geleceğin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde Bu yazının geri kalanını okuyun

İnsan Beyni ve Hafıza

hafıza nedirİnsanoğlunun hafıza olarak bahsettiği kavram; bilginin kodlanarak kayıt altına alınması, bu kaydın uzun vadeli olarak saklanmasını sağlayacak bir biçimde depolanması ve ihtiyaç olduğunda da bilginin geri çağrılması yani “hatırlanması” yeteneğidir. Beş duyu organı yardımıyla algılanan çevre, beynin sürekli olarak bir veri bombardımanına maruz kalmasına ve bu verinin de kodlama suretiyle “bilgiye” dönüştürülerek depolanmasına sebep olur. Beş duyu organıyla aktarılan ve beyin tarafından gün içinde kişi farkında dahi olmadan milyarlarca veri paketi halinde kodlanarak depolanan “bilgi”, hafızanın da sürekli olarak Bu yazının geri kalanını okuyun